Erkekler Neden Seni Seviyorum Demezler? 
  1. Anasayfa
  2. Aşk & Cinsellik

Erkekler Neden Seni Seviyorum Demezler? 

Kadınlar sevdikleri kişinin kendilerini sevmesini istedikleri kadar, birlikte oldukları kişinin kendisine bunu sık sık söylemesini de ister. Bazı erkekler sevdikleri kadınlara onları sık sık sevdiklerini dile getirirken bazı erkekler bunu dile getirmeye çekinir ve çoğunlukla yaptıkları şeylerle sevgisini göstermeye çalışırlar. Peki, erkekler neden seni seviyorum demezler? 

Erkekler Neden Sevgilerini İtiraf Etmekte Zorlanır? 

Erkekler Neden Seni Seviyorum Demezler? 
Erkekler Neden Seni Seviyorum Demezler?

Kadınlarla karşılaştırıldığında, erkekler diğer kişinin duygularını hissetmesini ve sözlü olarak ifade etmesini sağlamakta çok zorluk çeker. Kadınların en çok şikâyet ettiği şey, düşünce ve eylemi birleştiren sevginin azalmasıdır.  

“Sevgi” ve “aşk” iki karşı cins arasında üretilir ve geliştirilir ve ifade edilmesi kolay bir duygu değildir. Aşk sözlerini sadece bir günde değil, bir ömür boyu konuşabilmek özellikle erkekler için zor bir süreçtir. Erkekler, kadınlara kıyasla, birbirlerine hissettirmekte ve duygularını sözle ifade etmekte zorlanırlar. Psikiyatristlerin erkek “benliği” sınırları içinde olduğunu düşündükleri bu olgunun birçok nedeni vardır. Bunun en büyük nedenlerinden biri erkeklerin kadınlara göre daha utangaç olmaları ve evli olduklarında eşlerine, nişanlı olduklarında ise sevgililerine aşkı fısıldamakta güçlük çekmeleridir. 

Kadınlar duygularını ifade etmede, sevgilerini çekinmeden ifade etmede ve her zaman duygusal bir tavır göstermede erkeklere göre daha yetenekliyken, erkekler duygularını paylaşmakta ve ifade etmekte zorlanırlar. Kadınların konuşma becerileri erkeklere göre daha gelişmiş ve daha açıktır ki bu da onların sevgisini daha kolay ifade etmelerini etkileyen faktörlerden biridir. Her zaman kadınların efendisi ve ailenin reisi olduğunu düşünerek büyüyen erkeklerin tavırları, sevgilerini ifade etmelerine de engel olmuştur. Erkek egemen bir toplumda, çabuk şefkat gösteren ve sevgisini her an dile getiren erkeklere karşı, diğer erkeklerin onlara tabiri caizse “bıyık altından gülmesi” erkekleri aşklarını ve sevgilerini dile getirmemeye itiyor. Sürekli sevgi ifadelerinin kendilerini küçük düşüreceğini ve erkekliklerinden taviz verileceğini hisseden erkekler, kadınlara göre daha az sevgi dolu sözler söylerler. Sevgiyi kabul etmeyi başkalarına bağımlı olmakla eşit tutan erkekler, başkalarına ve dahası “kendilerinden daha zayıf düşündükleri” kadınlara bağımlı olmaktan kaçınırlar. 

Düşünce ve eylemi birleştiren somut bir duygusal süreç olan aşık olmaktan şikâyet edenler genellikle kadınlardır. Duygusal olarak hassas kadınlar, sevdiklerinden sürekli sevgi ve aşk sözcükleri duymayı, onlar için en önemli kişi gibi hissetmeyi ve duygularını her zaman paylaşmayı arzularlar. Çiftler arasındaki ilişkiler, genellikle birkaç yıllık evlilikten sonra aralarında oluşan sessizlik perdesini kırmaya çalışmadan da pasif aşka dönüşebilir ve sorun başlar. Her türlü engeli birlikte aşabileceklerine ve tüm sorunları aşkla birlikte çözebileceklerine inanan çiftler, evlilik öncesi ve evliliğin ilk yıllarında güçlü duygularının hayatlarında bir sihir gibi yok olduğunu ve küçük sorunların bir insan gibi büyüdüğünü izlerler. Tersine, her iki taraf da iç sevgilerini kelimelerle ifade edebilir ve samimi bir sevgiyle “Seni seviyorum” kelimesini söyleyebilirse, sallantılı ilişkilerinin sakin bir limana ulaştığını göreceklerdir. 

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir