Konular
Hepimiz eski Mısırlıları son derece gelişmiş bir medeniyetin, yasalarda, adaletin ve güzelliğin insanları olarak tanımaya alışkınız.
Doğru: Mısırlılar hem cilt bakımı hem de makyaj açısından güzellik kültüne sahiptiler ve o zamanlar doğal maddelerle zanaat aletleriyle hazırlandığı belliydi. Bu güzelliğin simgesi Kleopatra’yı öne çıkan özellikler arasında da yer alıyordu. Büyüleyici ve bedenin refahının bir kültürü olan Kraliçe Kleopatra’yı bu bakımdan nasıl unutabiliriz? Öyleyse, bugün hala geçerli olan ve kesinlikle bilmeniz gereken Kleopatra’nın 10 güzellik sırrı nedir keşfedelim.
Kleopatra’nın 10 Güzellik Sırrı
Bol süt için: Kraliçenin güzellik sırlarının başında, bol süt ve su içtiği bilinen bir gerçekti. Günümüzde de su ve sütün, güzelliğe önemli katkıları hala biliniyor.
Süt ve bal banyosu: Mısırlılar, laktik asit sayesinde ölü hücrelerden arınmış ve balın özellikleri sayesinde enfeksiyon ve bakteri içermeyen (aynı zamanda çok yumuşak ve beslenmiş) bir cildi garantilemek için sütte çözülmüş balı kullandılar.
Tuzlu deniz suyuyla Kleopatra banyosu: Kraliçe Kleopatra, Ölü Deniz’in sularında yıkanmaktan büyük keyif aldı, öyle ki o denize kasıtlı olarak geziler düzenlediği söyleniyor. Hala özellikleriyle ünlü olan bu tuzlar aslında cildi yumuşatır ve su tutmayla savaşır. Ancak bugün şifalı bitkiler ve parfümeri dükkânlarında satılmaktadır. Kısacası deniz suyu aşırıya gidilmediğinde faydalıdır.
Çemen otu tohumu içeren yüz maskeleri: Mısırlı soylu kadınlar tarafından yüzün pürüzsüzlüğü için yaygın olarak kullanılan bir başka çare, şu anda piyasada bulunan çemen otu tohumlarına dayalı yüz maskeleri hazırlamak veya bazı yemekleri tatlandırmaktı. Üstelik Mısırlı kadınlar, çemen otu tohumuyla yapılan çayın, göğüsleri dolgunlaştırdığına da inanırlardı. Denemeye değer mi?
Doğal bir kırışıklık önleyici olarak badem yağı: Badem yağı, günümüzde de hala en iyi doğal cilt bakım ürünleri arasında yer alıyor. Demek ki Kleopatra bu yağı cilt ve saçları için kullanırken yanılmamış…
Kına ile yüz fırçalama: Eski Mısırlılar, kına sadece saçlarını boyamak ve korumak için değil, aynı zamanda sedir yağı ile karıştırılarak, bakterilerden arındırmak için yüzleri için de kullanırlardı.
Aloe vera jeli: Gerçekte bu bitki, yaraları, sıyrıkları, küçük yanıkları iyileştirmek ve yüzün ve vücudun güzelliği için önemli özelliklere sahiptir. Aloe vera jeli kullanan Kleopatra, Aloe Vera jelinin güzellik üzerindeki faydalarını çok önceden keşfetmişti.
Saçı disipline etmek için Hindistan cevizi yağı: Eski Mısırlılar zamanında saçlar için kesinlikle hiçbir jel veya modelleme macunu yoktu. Mısırlı erkekler ve kadınlar aynı amaçla Hindistan cevizi yağı kullanarak saçlarını besliyorlardı. Hindistan cevizi yağının cilde ve saçlara faydaları, günümüzde de geçerliliğini koruyor.
Saçın yeniden uzamasını sağlayan aromatik yağlar: Kraliçe kalın ve sağlıklı olması gereken gerçek bir saç takıntısına sahipti. Bu sonucu elde etmek için, sık sık kafaya sandal ağacı, sedir ve mür gibi aromatik yağlar sürüyordu. Bu da saç kökünü güçlendirerek saçların yeniden uzamasını kolaylaştırmaktaydı.
Kraliçe Kleopatra’nın makyajı: Son olarak, saçlarını, tırnaklarını ve gözlerini boyamak için doğal tozlar kullanan eski Mısırlıların makyajına bir göz atın. Saçlar kına ile boyanırken, tırnaklar ve göz kapakları safran ile boyanmıştır. Kaşların boyanması için badem yağı ile karıştırılmış kırmızı toprak boyası kullanılan iken, gözler ise ufak sopaların yanık uçları kullanılmaktaydı.
Tarihte en etkili makyaj yapan kişilerden biri olan Mısır Kraliçesi hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yorumları alalım lütfen…
